2 Temmuz 2009 Perşembe

Khrysopolis/Skodra/Üsküdar Marmaray Kazıları


Üsküdar'ın antikçağdaki isimleri SKODRA  ve KHRYSOPOLİS.Skodra adının Luvi dilinden geldiği bu dilin verileri ile sabit.ASKA/SKA =Ada ve ADRA yani AnaTanrıçanın erkeği  ögelerinden türemiş bir isim olarak görülüyor.Adranın yarımadası anlamında.Balkan yarımadasındaki İLLYRİA krallığının ismi de SKODRA idi.(Şimdi İŞKODRA)Bu iki isimde adaş.Tüm ilkçağ kaynaklarında Üsküdar'dan bahsediliyor ve güçlü bir liman kenti olduğu ve Khalkedon/Kadıköyle ilişkili bir yerleşim olduğu kesin.
Üsküdar kentinin tarihsel çekirdeği bugünkü ŞEMSİPAŞA Semti.Çıkan kalıntılarla ilgili kazı ekibinin kazı raporlarını heyecanla bekliyoruz.
Aşağıda bugünkü kazı yapılan alanının  1930 yılındaki bir eski harita,planını yükledim.
Kaynak:Anadolu'nun  tarihsel coğrafyası: 1 prof.Dr.Veli SEVİN
           Bithynia:Prof.Dr.Bilge UMAR





19 Ocak 2007 günü,SKODRA/KHRYSOPOLİS /ÜSKÜDAR kalıntılarının bulunduğu şantiyelerden birisine girdim,kapılardan biri açıktı,şantiyede hummalı bir çalışma vardı,ben de aceleyle fotoğraflarımı çektim.Hava biraz pusluydu ama ben yine zor da olsa bu ilginç kalıntılardan apsisli bir mimari yapının fotoğraflarını çekmeyi "başardım" Önümüzdeki günlerde kazı ekibinin de izniyle bir çekim gerçekleştirmeyi düşünüyorum.
Üsküdar meydanının altında büyük bir tarih ortaya çıkarılıyor,dileklerimiz kazı ve Marmaray projesinin uyum içersinde sürmesi ve sonuç alınması,orada her iki çalışma için çaba gösteren herkesi kutlamak gerek.Orada müthiş bir çalışma yapılıyor,farklı disiplinlerden(İnşaatçılar,endüstriciler,ulaşımcılar ve arkeologlar) uzman insanlar ve Özverili işçiler, adeta iğne ile kuyu kazıyorlar.


Üsküdar'da yürütülen çalışmalarla burasının  KHRYSOPOLİS Antik kenti olduğu kanıtlandı. Fotoğraflarını puslu bir kış gününde çekebildiğimiz (2007 kışı)apsisli(Apsidal)yapının ise Ortaçağda HAGİA MARİNA Manastırı olduğu düşünülüyor.



Apsisli yapı ve Marmaray kazıları ile ilgili Sayın Şehrazat KARAGÖZ'ün kısa makalesini okuyunuz..ÜSKÜDAR MARMARAY KAZILARINDA YENİ BULUNAN BİR BİZANS MANASTIRI
Şehrazat Karagöz

Ulaştırma Bakanlığının, Gebze-Halkalı banliyö hatları ve boğaz tüp geçiş (MARMARAY) projeleri nedeniyle, Üsküdar Meydanındaki Arkeolojik Kurtarma Kazıları, İstanbul Arkeoloji Müzeleri elemanları tarafından yapılmaktadır. Son aylardaki kazılarda ortaya çıkarılan Bizans Manastır kalıntıları, Üsküdar'ın (Khrysopolis) Bizans Devrine ait kısıtlı bilgilere yeni bulgular katmıştır. Sunulacak bildiri yeni bulunan manastıra dair bir araştırmadır.



Kazı alanında, depo-dükkan-ev gibi kalıntı temel duvarları, Pervititch'in 1933 yılı Üsküdar'ına ait yerleşimleri gösteren şehir planlarından saptansa da, yöredeki asfalt yükseltilmesi ve alt yapı çalışmaları (P.T.T, İSKİ, Elektrik gibi) ve de çevre sakinlerinin farklı kullanım istekleri doğrultusunda, büyük ölçüde tahrip olmuştur. Ancak, 18-20. yüzyılın grift yapı temellerinin altında, Bizans dönemi mimari özellikleri gösteren, apsisi kuzeydoğuda olan dikdörtgen planlı ve oldukça sağlam temel duvarlarına sahip, tek nefli bir yapı ortaya çıkarılmıştır. Horasan harcı ile sağlam örülmüş duvarlar 11-13.yy.'ın tipik özelliğini yansıtmaktadır. Yapının, doğu kısmındaki mezarlıkta ortaya çıkarılan mezarlardaki bazı iskeletler ile birlikte bulunan bronz Haç Rölikerler, dolgu topraktaki keramik parçaları, 12. yüzyıla tarihlenen önemli buluntulardır.

Sayın Şehrazat Karagöz'ün de değindiği gibi Üsküdar meydanındaki araştırmalar ve özellikle Bizans Dönemi araştırmaları önümüzdeki 4 gün boyunca Bizans Araştırmaları Sempozyumunda İstanbul Arkeoloji müzemizde izlenebilir.
Bu bölümde Yenikapı,Metro ve marmaray kazıları ile ilgili de Sayın Metin Gökçay'ın makalesi var..
Bilgi,program ve yazılar için için bakınız;
http://www.sgsymposium.org/tr/program_3.asp
İstanbul'un Bizans sanatı içindeki konumu özellikle Türk Arkeologlarımız tarafından yapılan bu çalışmalarla ortaya çıkmakta,Sempozyumun çok sıcaklara gelmesi olumsuz bir durum olsa da İstanbul ve Anadolu'daki Bizans'la ilgili çalışmaları ULUSLARARASI SEVGİ GÖNÜL Bizans Araştımaları Sempozyumunda izleyebiliriz.
Marmaray/Üsküdar,Khrysopolis kazısında ortaya çıkan Bizans YapısındanOcak 2007 yılındaki izlenimlerden;..




















Antik Adramytene(Adramyttenos)/Edremit Körfezi

Strabon Edremit Körfezi'ni anlatıyor.
Sayfa 134-135: Assos'lular ve Gargara'lılar şimdi, Hamaxitos'lular, Neandria'lılar ve Kebrene'liler ve Antandros'luların topraklarıyla çevrili bulunan, Lesbos'un kıyılarına kadar uzanan bölgelere sahiptirler. Neandria, Hamaxitos'un üst tarafındadır ve Lekton bölgesinin iç kısmındadır. İlion'a uzaklığı 130 stadion' dur Bunlardan daha yukarıda Kebrene'liler ve daha da yukarıda Palaiskepsis ve Skepsis'i de içine alan bölgede Dardanos'lular bulunur.Antandros Alkaios tarafından Leleglerin bir kenti olarak adlandırılır. Fakat burası Skepsis'liler tarafından kendi ülkelerine komşu kentler arasında gösterilir. Böylece Antandros Kilikia'lıların toprakları içine girmektedir. Çünkü Kilikia'lıların toprakları Leleg'lerininkinin devamıdır ve Kilikia'lılar İda dağının güney eteklerine kadar uzanır. Fakat gene de Kilikia'lıları toprakları daha aşağıdadır ve Leleg'lerininkinin aksine, Adramyttion yakınındaki kıyıların bir kısmıyla birleşir.Lekton'dan sonra 40 stadion'luk uzaklıktaki Polymedion'a gelinir; Sonra buradan 80 stadion'luk uzaklıkta , denizden biraz yüksekte bulunan Assos'a ve 120 stadion sonra Adramyttenos Körfezini oluşturan bir burun üzerindeki Gargara'ya gelinir; Lekton'dan Kanai'a kadar olan kıyıya Adramyttenos Körfezi ismi verilir. Elaitikos Körfezi de bunun içindedir. Gerçekten üzerinde Gargara'nın bulunduğu çıkıntıyla , üzerinde Aphrodision bulunan Pyrrha'ya kadar olan kısım Adramyttene'dir Bu iki burun arasındaki açıklık 120 stadion'dur. İç kısımda Antandros bulunur, bunun da yukarısında Paris'in hakemlik ettiği Alexandria dağı vardır. Ayrıca İda Dağı'ndan gelen kerestenin pazarlandığı Aspaneus da buradadır, insanlar keresteyi aşağıya indirerek burada isteyenlere satmaktadır; ve sonra içinde Astyrene Artemis'i için kutsal bir alanı bulunan Astyra Köyü ' ne gelinir. Astyra ' nın hemen yakınında Atinalılar tarafından kolonize edilmiş, hem bir limanı hem de bir deniz üssü bulunan Adramyttion kenti vardır. Pyrrha burnunun ve körfezin dışında terkedilmiş Kisthene kenti bulunur. Bunun yukarısında daha içerlerde bakır madeni, Perperene, Trarion ve bu ikisi gibi diğer yerleşimler de vardır.Kıyının bundan sonraki uzantısında Mytilene'lilerin köylerine, yani Koriphantis ve Herakleia'ya gelinir; bundan sonra Attea ve sonra Atarneus ve Pitane ve Kaikos ırmağının döküldüğü yer gelir; ve burada Elaitikos Körfezi'ne ulaşmış oluruz.Irmağın diğer tarafında Elaia ve Kanai'ya kadar körfezin geri kalan kısmı uzanır.