19 Temmuz 2011 Salı

Alahan Manastırı-Mut-Mersin























440-442 yıllarında yapılmış olduğu tahmin edilen Alahan Külliyesi'ne ait ören yerinde, Batı Kilisesi (Evangelist Bazilika), Manastır ve Doğu Kilisesi, kayalara oyulmuş keşiş odacıkları ile kuzey yönünde içlerinde kiliseyi yaptıran Tarasis'in lahdi bulunan mezarlardan oluşmaktadır. Doğu Kilisesi ayakta olmasına rağmen, Batı Kilisesi çok harap durumdadır. Her iki kilise de korint başlıklı iki dizi sütunla üç nefe ayrılmıştır. Kesme taştan inşa edilen beden duvarları, sütunlar, sütun başlıkları ve portallerdeki insan ve hayvan figürleri ile bitkisel süslemeler büyük bir ustalıkla yontulmuştur. Batı Kilisesi'nin, Narteksten ana mekana geçilen kapının atkı ve yan dikmeleri kabartmalarla süslüdür. St. Paulus, St. Pierre figürlerinden başka, bir çelengi taşıyan altışar kanatlı Cebrail, Mikail'in simgesel yaratıkları ezişi, kükreyen aslan, kartal ve öküz sembolleri, İncil yazarlarının tasvirleri, üzüm salkımları, asma yaprakları ve balık motifleri; göz doyurucu zenginlikte, estetik ve gerçekçi bir üslupla yontulmuştur. Bazilikanın doğusundaki geniş avlunun güneyinde dinsel törenlerin yapıldığı dehliz, 11 m uzunluğunda kemerli ve sütunlu bir galeri şeklindedir. Galerinin ortasında, kabartma süsleme ile her yanı işli büyük niş bulunmaktadır.  Doğu Kilisesi, terasın doğu ucunda, revaklı yolun sonunda daha geç dönemde inşa edilmiş ve külliyenin en sağlam yapısıdır. Önündeki avludan üç giriş kapısı bulunan üç nefli kilisenin üst örtüsü yıkılmıştır. Bu yapının en önemli özelliği kubbeli bazilika şeklinde planlanmış olmasıdır.

Alahan Mersin’i Karaman’a bağlayan devlet karayolunun iki km kadar doğusunda ve Mut ilçesinin kuş uçuşu 15 km kadar kuzeyinde yer alır. Toros Dağları üzerinde ve yaklaşık olarak 1200 m. rakımındadır. Manastırın yolu hemen hemen her mevsim açıktır ve ana yoldan ulaşım 10 dakika sürmektedir.




Alahan Manastırı geniş bir alana yayılan bir komplekstir. Bu kompleks, Batı Kilisesi (Evangelist Bazilika), Manastır ve Doğu Kilisesi, kaya oyma keşiş odaları ile çevredeki mezarlardan oluşmuştur. Kompleksin taş işçiliği ve motiflerle bezeli zengin süslemeleri dönemin en usta ellerinden çıktığını göstermektedir. Ne var ki, Batı Kilisesi yıkılmıştır. Doğu Kilisesi ise bir ören olarak varlığını sürdürmektedir.
Yıkılmış Batı kilisesinin girişi olduğu sanılan bir mekanda aralarında Cebrail ve Mikail'in de bulunduğu kanatlı melek ve çeşitli hayvan tasvirleri ve Hazreti İsa büstü vardır. İki yapı 115 m uzunluğunda kolonlu kemerli bir galeri-terasla birbirine bağlanmıştır. Galerinin ortasında kabartma süsleme ile her yanı işlenmiş büyük bir niş yer alır. Aynı galeride apsisli bir vaftizhanebulunmaktadır. Vaftizhane içinde haç biçimli bir havuz vardır. Vaftizhanenin karşısında kaya mezarları oyulmuştur. Mezarlardan birisi Manastır grubunun kurucusu Tarasis’e aittir. Kitabesi şöyledir:Burada çok mümtaz Flavius Severinus ve Flavius Dagalaiphus’un konsüllüğünden sonra İndiktionun 15. yılının 13 Şubatında kutsal oruçların ilk haftasının salı günü ölmüş olan hatırası kutsal kurucu Tarasis yatıyor.
Doğu kilisesi özenli bir işçilikle kesme taşlardan inşa edilmiştir. Kilisenin değişik yerleri kabartma süsler ile dekore edilmiştir. Dikdörtgene yakın planlı kubbenin binayı aşan duvarlarında her cephede birer adet olmak üzere dört pencere bulunmaktadır. Kilise altmış yetmiş yıl sonra (532-537) inşa edilecek olan İstanbul'daki Ayasofya kilisesi ile ortak özelliklere sahiptir

Arkeolojik çalışmalar 

Alahan'da 1955-1972 arasında Alman arkeoloji profesörü Prof. Michael Gough (1916-1973) tarafından bilimsel kazılar yapılmıştır. Bu kazılar sırasında Gough bir ara Ankara'da İngiliz arkeoloji enstitüsü müdürlüğünü de yapmıştır. (Bu enstütünün ilk müdürü yine Mersin'de Yümüktepe kazılarını yürüten John Garstang idi (1876-1956).



Fotograflarıyla, araştırmalarıyla,  sitemize misafirliğe geldiği için Değerli Araştırmacı GÜRKAYNAK ALPAY'a çok teşekkür ederim. 

Karina/Karine/Nebiler Köyü-Asar Kaya-Dikili

2004 yılında Kozak Yayla'sında Perperene'yi gezdikten sonra Köylüler bana Asar Kaya'dan bahsetmişlerdi bile, ama ben orasının KARİNA olduğunu anlamıştım, çünkü ATARNA/Ağıltepe-Dikili Çatısında, KANAİ/Bademli, Killik, ATTAE/Bahçeliköy?Seyitler dışında kalan dördüncü DİKİLİ çevresi antik yerleşimi KARİNE'ydi.  Yalnız makinamda filmim bitmişti, bu çok büyük bir talihsizlikti, gezdim çevreyi ama fotograflayamadım, içim içimi yemişti. 

Heredot’a göre, Pers Satrabı Xerkes, M.Ö.480’de Yunanistan seferine giderken Atarneus ovasına gelmiş burada Karine'de kalmış buradan kuzeye dönerek yoluna devam etmiştir. Böylece Karena’nın ismi ilk kez duyulmuştur.
Antik Karene kenti, yalçın ve kayalık bir tepe olan Asarkaya’da kurulmuştur. Burada yüzey araştırması ve kazı yapılamadığından kalıntıların ne olduğu yeterince bilinmemektedir. Bununla beraber kale duvarlarının kalıntıları ile taş döşeli bir yolun dışında bol miktarda çanak çömlek parçaları bulunmaktadır.

Asar Kaya'ya gitmek için Nebiler Köyü ılıcasının yoluna sağa sapınız, yol düzgündür, 3 km sonra Gökçeağıl Köyüne (KEMENTE) sonra geleceksiniz. Sonra Nebiler Köyü'ne geldiğinizde Asar Kaya oradan görünür. 
Kaya'ya 45 dk. lık bir tırmanışla çıkınız, 204 metre yüksekliğinde yalçın kayalığa çıkarsınız.  Bol keramikli bir yüzey görürsünüz. Çevrede araştırılacak bir yerleşimin varlığını hemen hissedersiniz.